WhatsApp İletişim
İçindekiler

Hititler - Anadolu Medeniyetleri

ANADOLU MEDENİYETLERİ

Hititler

Kökenleri ve Tarihî Gelişim

Hititler, MÖ 2. binyılın başlarında Anadolu’ya gelerek ilk büyük uygarlıklarından birini kurmuş Hint-Avrupalı bir halktır (Hittites - Wikipedia) (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Muhtemelen Karadeniz’in kuzeyinden göç ederek Orta Anadolu’ya yerleşmişler ve Hatti ülkesinin yerli halkı olan Hatti ve komşu Hurri topluluklarıyla etkileşime girmişlerdir (Hittites - Wikipedia) (Hittites - Wikipedia). Kendi dillerine “Neşili” (Nesa dili) adını verseler de, başkentleri Hattuşa’dan dolayı modern literatürde “Hitit” olarak anılırlar (Hittites - Livius) (Hittites - Livius). Anadolu’daki Asur ticaret kolonilerine ait Kültepe (Kaneş) tabletlerinde, Hititlerin atalarının bölgeye kademeli sızışı ve şehir devletleri kurması hem barışçıl göç hem de savaşlarla belgelenmiştir (Hittites - Livius) (Hittites - Livius). MÖ 18. yüzyıl ortalarında Kussara kralı Anitta, birkaç şehir devletini birleştirip “büyük kral” unvanını kullanmış; ancak onun ölümünden sonra merkezi Kaneş olan bu erken krallık yıkılmıştır (Hittites - Livius) (Hittites - Livius).

MÖ 17. yüzyılın ortalarında I. Hattuşili (Labarna olarak da bilinir) kendini kral ilan ederek Hitit Eski Krallığı’nı kurdu (Hittites - Livius) (Hittites - Livius). Hattuşili, başkentini Hattuşa’ya (Boğazköy) taşıdıktan sonra fetihlere girişmiş; seferleriyle krallığının sınırlarını Kuzey Suriye’ye ve Akdeniz’e dek genişletmiştir (Hittites - Livius). Halefi olan torunu I. Murşili ise MÖ 1590 civarında Babil’e kadar uzanan sansasyonel bir sefer düzenlemiş ve Babil şehrini yağmalayarak Amorit hanedanlığına son vermiştir (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica) (Hittites - Livius). Ancak Murşili’nin ölümünden sonra kraliyet ailesinde çıkan taht kavgaları Hitit devletini zayıflattı. Tahtı ele geçiren Telepinu (MÖ 1525–1500) isyanları bastırarak düzeni sağladı ve ünlü Telepinu Fermanı’nı yayımlayarak saltanatın intikalini kurala bağladı (Hittites - Livius) (Hittites - Wikipedia). Telepinu’nun döneminin sonunda “Eski Krallık” sona erdi ve 15. yüzyıl boyunca yazılı kaynakların çok az olduğu karanlık bir ara dönem (Orta Krallık) yaşandı (Hittites - Wikipedia).

Hitit imparatorluk dönemi olarak da bilinen Yeni Krallık yaklaşık MÖ 1400’de I. Tudhaliya ile başladı (Hittites - Livius). 14. yüzyılda tahta çıkan I. Şuppiluliuma (MÖ 1380–1340) Hitit Devleti’ni bölgenin süper güçlerinden biri haline getirmiştir (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Şuppiluliuma, kapsamlı bir yeniden örgütlenme yaparak sürekli bir ordu (özellikle savaş arabaları birlikleri) kurmuş ve uzun hükümdarlığı boyunca doğuda Hurri-Mitanni İmparatorluğu’nu mağlup etmiş, güneyde Kuzey Suriye’yi ele geçirerek Mısır’ın bölgede yüzyılı aşkın süredir süren hakimiyetine son vermiştir (Hittites - Livius). Onun zamanında Hititler, Anadolu’nun büyük kısmı ile Suriye’nin kuzeyini kontrol etmiş ve Akdeniz’den Fırat’a uzanan geniş bir imparatorluk kurmuştur (Hittites - Wikipedia) (Hittites - Livius). Şuppiluliuma’nın ölümünden sonra kısa süre tahta geçen oğulları Arnuvanda II ve II. Murşili dönemlerinde batıda Arzava gibi asi beylikler itaat altına alınmış, doğudaki sınırlar güvenceye alınmıştır (Hittites - Livius).

MÖ 13. yüzyılda Hitit İmparatorluğu doruk noktasına ulaştı. II. Muvatalli döneminde (MÖ 1295–1272) Hititler, Mısır’ın II. Ramses önderliğindeki Yeni Krallık’ıyla Kadeş Muharebesi’nde karşı karşıya geldiler (MÖ 1274) (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Orontes Nehri kıyısındaki bu savaş, her iki tarafın da zafer ilan etmesine karşın kesin sonuçsuz kaldı (Hittites - Livius) (Hittites - Livius). Savaşın ardından süren rekabet, MÖ 1259’da Kadeş Antlaşması ile son buldu; Hitit kralı III. Hattuşili ile Mısır Firavunu II. Ramses arasında imzalanan bu ebedi barış antlaşması ile Suriye toprakları iki imparatorluk arasında paylaşıldı ve bir Hitit prensesi Ramses’le evlendirilerek akrabalık tesis edildi (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Bu antlaşma, tarihin ilk yazılı uluslararası barış anlaşmalarından biri olup, hem Akad çivi yazısıyla kil tabletler hem de Mısır hiyeroglif kopyaları halinde günümüze ulaşmıştır (Hittite capital Hattusha lures visitors). Hitit Devleti’nin siyasi nüfuzu bu dönemde Anadolu, Kuzey Suriye ve Kuzey Mezopotamya boyunca en güçlü seviyedeydi ve Hititler Mısır, Asur ve Babil ile birlikte Yakın Doğu’nun “Büyük Güçler Kulübü” içinde yer alıyordu (Hittites - Wikipedia).

III. Hattuşili ve oğlu IV. Tuthaliya dönemlerinde (MÖ 13. yy ortaları) imparatorluk iç ve dış sorunlarla karşılaşmaya başladı (Hittites - Livius). Doğuda yükselen Asur tehdidi, kuzeyde bitmek bilmeyen Kaşka akınları ve kraliyet ailesindeki taht kavgaları devleti sarstı (Hittites - Livius) (Hittites - Livius). IV. Tuthaliya’nın Hattuşa yakınlarındaki Yazılıkaya kaya tapınağına çok sayıda tanrı kabartması yaptırması, dini ve siyasi propagandanın bir göstergesi olsa da bu girişimler yaklaşan çöküşü engelleyemedi (Hittites - Livius). MÖ 1200’lere doğru Hitit başkenti Hattuşa stratejik nedenlerle terk edildi ve imparatorluk hızla dağılmaya başladı. Hitit İmparatorluğu’nun çöküşü, Anadolu ve Suriye genelinde meydana gelen daha geniş Geç Tunç Çağı çöküşünün bir parçası olarak aniden gerçekleşti (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). MÖ 1190’lardan itibaren Batı ve Orta Anadolu’ya Balkanlar üzerinden gelen Frig kabileleri yerleşirken, güneydeki Hitit toprakları “Deniz Halkları” olarak adlandırılan grupların ve yerel isyanların tahribatına uğradı (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Bununla birlikte, Hitit devlet geleneği tamamen yok olmadı: Hanedan mensuplarının idare ettiği Karkamış, Melid, Gurgum, Tabal gibi Geç Hitit (Neo-Hitit) şehir krallıkları Suriye ve Güneydoğu Anadolu’da birkaç yüzyıl daha varlığını sürdürdü (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Bu geç dönem Hitit beylikleri, zamanla Asur İmparatorluğu tarafından birer birer fethedilerek MÖ 8. yüzyıl sonlarında siyasi bağımsızlıklarını tamamen yitirdiler (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica).

Güncel arkeolojik bulgular, Hitit tarihinin çeşitli dönemlerine ışık tutmaktadır. Örneğin 2023 yılında Kırıkkale yakınlarındaki Büklükale kazılarında ele geçirilen 3.300 yıllık bir tablet, Hitit İmparatorluğu’ndaki bir iç savaş sırasında dört kentin (başkent Hattuşa dahil) büyük bir istilaya uğradığını anlatmaktadır (3,300-year-old tablet from mysterious Hittite Empire describes catastrophic invasion of four cities | Live Science) (3,300-year-old tablet from mysterious Hittite Empire describes catastrophic invasion of four cities | Live Science). Tabletin ilk satırları Hititçe olup uğranılan felaketi tasvir ederken, devamındaki uzun metin, fırtına tanrısından zafer dilenen Hurrice bir dua içermektedir (3,300-year-old tablet from mysterious Hittite Empire describes catastrophic invasion of four cities | Live Science). Bu bulgu, imparatorluğun çöküş dönemindeki karmaşık siyasi durum ve dini tepkiler hakkında yeni bilgiler sunmaktadır. Yine 2023’te Sivas yakınlarındaki Kayalıpınar’da (Hitit metinlerindeki adıyla Şamuha kenti) Koç Üniversitesi’nin kazılarında, III. Hattuşili dönemine ait bir arşiv binası ortaya çıkarılmıştır. Burada Hattuşili ve eşi Puduhepa’ya ait mühürler ile bayram ve kehanet metinleri içeren çivi yazılı tablet parçaları bulunmuş, böylece geç imparatorluk döneminin idari ve dini uygulamalarına dair önemli veriler elde edilmiştir (Archaeologists uncover Imperial Hittite archive) (Archaeologists uncover Imperial Hittite archive). Son olarak, 2022 yılında Çorum’daki Uşaklı Höyük’ün Hitit metinlerinde bahsi geçen kutsal kent Zippalanda olduğu tespit edilmiş; burada ortaya çıkarılan anıtsal saray ve tapınak kalıntıları, 14.–13. yüzyıllarda Fırtına Tanrısı kültünün icra edildiği bu kentin yerini kesinleştirmiştir (The holy Hittite city of Zippalanda finally identified | CNRS News) (The holy Hittite city of Zippalanda finally identified | CNRS News). Bu tür keşifler, Hititlerin siyasi ve kültürel tarihine dair mevcut bilgimizi güncellemeye devam etmektedir.

Siyasi Yapı, Krallar ve Yönetim Biçimleri

Hitit Devleti bir krallık olarak örgütlenmişti ve başında “Büyük Kral” unvanını taşıyan bir hükümdar bulunurdu. Eski Krallık döneminde krallar mutlak otoriteye sahip olsa da, Telepinu’nun reformlarıyla birlikte Pankus adı verilen danışma meclisi devlet yönetimine dahil edildi ve kraliyet üzerinde belirli yasal kısıtlamalar getirildi (Hittites - Wikipedia) (Hittites - Wikipedia). Telepinu Fermanı, katil ve ihanet gibi “anayasal suçlar”ın kral da dahil olmak üzere Pankus meclisinin yargı yetkisine tabi olduğunu belirtiyordu (Hittites - Wikipedia). Bu fermanla, Hitit tarihinde ilk kez bir kral kendi otoritesini kanunla sınırlandırmış oldu. Sonraki imparatorluk döneminde de Pankus işlevini sürdürmüş; böylece Hitit yönetimi mutlak monarşiden kısmen meşruti monarşiye evrilmiştir denebilir. Devletin devamlılığı açısından Telepinu’nun getirdiği veraset kuralları (kralın erkek evlatları öncelikli olmak üzere, uygun bir varis bırakmadan ölmesi halinde damat veya eniştelerin tahta çıkabileceği) gelenek haline gelmiştir.

Hitit krallarının başlıca görevleri başkomutanlık, en yüksek yargıçlık ve başrahiplik idi. Kral hem ülkenin siyasi-idari lideri hem de ordunun komutanıydı; savaş zamanında ordunun başında sefere çıkar ve barış zamanında fethedilen bölgeleri valiler ve vassal krallar aracılığıyla yönetirdi. Bunun yanında kral, Hitit baştanrısı Fırtına Tanrısı’nın yeryüzündeki temsilcisi sayılır ve önemli dini törenleri bizzat yönetirdi (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Hitit inancına göre kral öldükten sonra tanrılar katına kabul edilir, tanrılaştığı kabul edilirdi (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Kraliçe (Hititçe “Tavananna”), sarayda ve dinde özel bir konuma sahipti; çoğu zaman krala ortak imza yetkisiyle hükümranlık etmiş ve dış ilişkilerde de aktif rol almıştır (Hittites - Wikipedia). Örneğin Kraliçe Puduhepa, eşi III. Hattuşili ile birlikte Mısır ile yapılan Kadeş Barış Antlaşması’nı mühürlemiş, Mısır Kraliçesi Nefertari’yle diplomatik yazışmalar yürütmüş ve imparatorluk içinde yargı kararlarına dahi müdahil olmuştur (Hittites - Wikipedia) (Hittites - Livius). Bu durum, Hitit devlet geleneğinde kraliçenin hatırı sayılır bir nüfuzu olduğunu göstermektedir.

Hitit İmparatorluğu feodal bir yapıya sahipti. Merkezdeki topraklar doğrudan kral ve saray bürokrasisi tarafından yönetilirken, uzak bölgeler çoğunlukla vassal krallıklar veya valilikler şeklinde örgütlenirdi. Özellikle imparatorluk döneminde kral, oğullarını veya güvendiği hanedan mensuplarını Karkamış, Halpa (Halep) ve Tarhuntaşşa gibi stratejik vassal krallıklara kral ya da vali olarak atamıştır (Hittites - Livius). Bu yarı özerk beylikler Hititlere bağlılık yemini eder ve askeri seferlere destek sağlardı. Merkezi idarede kralın yanı sıra “gal meşedi” (başyaver), “lugal dumu” (veliaht/prens), baş kâtip, baş rahip gibi yüksek görevliler bulunmaktaydı. Devletin hukuk sistemi Hitit Yasaları adı verilen kanunlar derlemesine dayanırdı; bu yasalar, Yakın Doğu’daki çağdaşlarına kıyasla daha insani hükümler içeriyordu. Örneğin Hitit hukukunda cinayet, hırsızlık, zina gibi suçlar çoğu zaman idam yerine tazminat cezaları ile karşılanır, suçluya ölüm cezası verilmesi nadiren öngörülürdü (Hittites - Wikipedia). Çoğu suç için bedensel cezalar yerine mali bedel/karşılık sistemi uygulanması, Hitit adalet anlayışının önleyici ve telafi edici yönünü vurgulamaktadır (Hittites - Wikipedia).

Hitit tarihine damga vurmuş birçok kral bulunmaktadır. Kurucu kabul edilen Labarna/Hattuşili I dışında, torunu I. Murşili’nin Babil seferi Mezopotamya tarihini değiştirmiştir (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). İmparatorluk kurucusu sayılan I. Şuppiluliuma, rakip Mitanni’yi yenip Suriye’yi fethederek Hititlerin “büyük güç” statüsünü pekiştirmiştir (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). II. Murşili, Arzava ve Kaşka gibi sorunları bertaraf edip devleti istikrara kavuşturmuş; kardeşi II. Muvatalli ise Mısır’la Kadeş’te çarpışmıştır (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). III. Hattuşili, Kadeş sonrası barışı tesis edip meşhur antlaşmayı imzalarken, oğlu IV. Tuthaliya kültürel atılımlar yapmış (örneğin Yazılıkaya kaya kabartmalarını tamamlatmıştır) (Hittites - Livius). Son büyük kral II. Şuppiluliuma döneminde ise iç karışıklıklar artmış, Tarhuntaşşa gibi bölgelerde ayrılıkçı hareketler görülmüştür. Hitit kralları, Anadolu’daki diğer beylikler ve Mısır, Asur, Babil gibi devletlerle evlilik ittifakları, antlaşmalar ve diplomatik mektuplaşmalar yoluyla ilişkiler kurmuşlardır. Çivi yazılı arşivlerden, Hitit krallarının Mısır firavunları, Babil kralları ve hatta Ege’deki Ahhiyawa (Akha) kralı ile “kardeş kral” olarak mektuplaştıkları anlaşılmaktadır (Hittites - Livius) (Hittites - Wikipedia). Bu yönüyle Hitit monarşisi, dönemin uluslararası politikasının aktif bir öznesiydi.

Hititlerin Kültürel Yapısı, Dini İnanışları ve Mitolojileri

Hitit kültürü, Anadolu’nun yerli ve göçmen unsurlarının kaynaşmasıyla oluşmuş çok katmanlı ve zengin bir kültürdü. Hititler, ele geçirdikleri veya etkileşimde bulundukları halkların dil ve inançlarını büyük ölçüde benimsiyor ve kendi kültürlerine entegre ediyorlardı. Bu nedenle Hitit uygarlığı, içinde Hattili, Hurri, Luvi ve Mezopotamya kökenli öğelerin harmanlandığı kozmopolit bir yapıya sahipti (Hittites - Wikipedia) (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Özellikle dinî inanışlarda bu çeşitlilik belirgindir: Hitit kralları fethettikleri bölgelerin tanrılarını da panteonlarına katmış, böylece “Hatti Ülkesinin bin tanrısı” deyimiyle anılan son derece geniş bir tanrılar meclisi oluşmuştur (Hattusha: the City of a Thousand Gods -UNESCO Türkiye | Turkish Museums ) (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Hattuşa’da bulunan çivi yazılı tabletler, başkentin “bin tanrılı şehir” olarak anıldığını göstermektedir (Hattusha: the City of a Thousand Gods -UNESCO Türkiye | Turkish Museums ). Hitit dini, hoşgörülü bir politeizm (çoktanrıcılık) olarak tanımlanır; sadece yerli Anadolu tanrılarını değil, Suriye ve Mezopotamya menşeli ilahları da bünyesine almıştır (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Devletin resmî baştanrıçası, Güneş Tanrıçası Arinna (göğün güneş tanrıçası) idi; baştanrısı ise hem Hatti geleneğinde hem Hurri etkisinde Fırtına Tanrısı (Hititçe Tarhun/Tarhunt, Hurri dilinde Teşup) olarak kabul edilirdi. Bu ilahlar, gök gürültüsü, fırtına ve güneş gibi doğa olaylarının kudretini temsil ederken, Hitit krallığına da ilahi koruyuculuk sağladıkları düşünülürdü.

Yazılıkaya kaya tapınağında kayaya işlenmiş “Yeraltı Dünyasının On İki Tanrısı” kabartması, Hititlerin çok tanrılı dinine dair önemli bir örnektir. Bu açık hava tapınağındaki yüzeylere onlarca tanrı ve tanrıça figürü sıralanmış, böylece tanrılar panteonu görsel olarak temsil edilmiştir. Hititler, farklı kökenli tanrılarını ailevi bağlar içinde yeniden düzenleyerek ortak bir mitoloji yaratmaya çalışmışlardır. Örneğin Hurri kökenli gök tanrısı Teşup ile Arinna’nın Güneş Tanrıçasını evli bir çift olarak düşünmüşler; bu çiftin oğlu saydıkları Zippalanda’nın Fırtına Tanrısı için özel bir kült merkezi inşa etmişlerdir (The holy Hittite city of Zippalanda finally identified | CNRS News). Hitit kralı, her yıl ilkbaharda Zippalanda şehrine giderek burada Fırtına Tanrısı’nın onuruna düzenlenen bahar bayramlarına bizzat katılırdı (The holy Hittite city of Zippalanda finally identified | CNRS News). Bu denli önemli olmasına rağmen Zippalanda’nın yeri uzun süre belirsiz kalmış; 2022 sonunda Yozgat yakınlarındaki Uşaklı Höyük’te yürütülen kazılar, buranın Zippalanda olduğunu kanıtlamıştır (The holy Hittite city of Zippalanda finally identified | CNRS News) (The holy Hittite city of Zippalanda finally identified | CNRS News). Uşaklı’da gün ışığına çıkarılan anıtsal tapınak kompleksinde, Hitit dönemi yapı katında büyük bir avlu ve çakıl taşlarından yapılmış dama desenli bir mozaik döşeme bulunmuştur ki bu, Anadolu’daki en eski mozaik zeminlerinden biri olarak dikkat çekmektedir (The holy Hittite city of Zippalanda finally identified | CNRS News). Bu tapınağın muhtemelen Fırtına Tanrısı’na adandığı ve Zippalanda’nın Hitit dini takvimindeki büyük ayinlere ev sahipliği yaptığı anlaşılmaktadır (The holy Hittite city of Zippalanda finally identified | CNRS News).

Hitit mitolojisi, hem Anadolu’ya özgü efsaneleri hem de Mezopotamya ve Hurri dünyasından uyarlanan anlatıları içerir. İlluyanka efsanesi, Hitit mitolojisinin en bilinen öykülerinden biridir: Bu mite göre ejderha benzeri bir yılan olan İlluyanka, Fırtına Tanrısı Tarhunz tarafından yenilgiye uğratılır (Illuyanka - Wikipedia). Bu mücadele, doğanın kışın ölümü ve baharda yeniden dirilişini sembolize eder şekilde her yıl bahar bayramında ritüel olarak anılırdı. Bir başka önemli anlatı, bereket tanrısı Telepinu’nun kayboluşu mitidir. Telepinu bir gün ortadan kaybolunca yeryüzünde bereket kalmaz, ekinler kurur ve canlılar açlığa düşer; sonunda bir arı onu bulup öfkesini yatıştırır ve tanrı geri dönerek doğa yeniden canlanır. Bu hikâye, Hititlerin mevsim döngülerini ve tarımsal bereketi açıklama biçimini gösterir. Ayrıca Hitit tablet arşivlerinde Sümer ve Babil kökenli Gılgamış Destanı ile Kumarbi efsanelerinin Hurri versiyonları bulunmuştur. Hititler bu metinleri kendi dillerine çevirerek kültürlerine dahil etmiş, böylece Ortadoğu’nun kadim edebiyatını Anadolu’da devam ettirmişlerdir. Hitit dini metinleri arasında; sayısız ilaha adanan dualeler, ritüel metinleri, fal ve kehanet kayıtları önemli yer tutar. Örneğin II. Murşili’nin “veba duaları” metinlerinde, krallıkta baş gösteren veba salgınının tanrıların gazabından kaynaklandığı düşüncesiyle günah çıkarma ritüelleri anlatılır. Kehanet metinleri ise kurban edilen hayvanların karaciğerine bakarak yahut kuş uçuşlarını gözlemleyerek tanrıların işaretlerini yorumlayan rahiplerin kayıtlarını içerir.

Hitit dini ritüellerinde birden fazla dil bir arada kullanılabiliyordu. Özellikle Hurri kültü etkisiyle, bazı ayinlerde dualar ve ilahiler Hurrice icra edilirdi. 2023’te keşfedilen Büklükale tabletinin benzersiz yönü, tam da bu çokdilliliğe işaret eder: Tabletin Hititçe kısmı bir savaş durumunu anlatırken, ardından gelen Hurrice kısım bir zafer duasıdır (3,300-year-old tablet from mysterious Hittite Empire describes catastrophic invasion of four cities | Live Science). Bu kayıt, bir Hitit kralının (muhtemelen II. Şuppiluliuma veya III. Hattuşili) zor zamanda fırtına tanrısına Hurrice yakardığını göstermektedir. Nitekim arkeologlar, Hititlerin önemli dinsel merasimlerinde Hurrice’yi kutsal bir dil olarak benimsediklerini ve tanrılara bu dille seslendiklerini, bu tablet örneğinin de doğruladığını belirtmişlerdir (3,300-year-old tablet from mysterious Hittite Empire describes catastrophic invasion of four cities | Live Science). Dini hoşgörü ve çok kültürlü yapı, Hitit inancının karakteristik özelliğiydi: Bir Hitit metni, “Tanrılarımızın sayısını kimse bilmiyor” diyerek panteonlarındaki zenginliğe atıf yapar. Bu durum, Hitit İmparatorluğu’nun farklı inanç sistemlerini barış içinde bir arada tutma konusundaki başarısını yansıtır.

Hititlerin Sanat, Mimari ve Edebiyat Anlayışı

Hitit sanat ve mimarisi, bir yandan Anadolu’nun erken geleneklerini sürdürürken bir yandan da imparatorluğun görkemini yansıtacak yenilikler barındırır. Özellikle mimari alanda, Hititler geniş çaplı şehir planlamaları ve anıtsal yapılarıyla dikkat çekmişlerdir. Başkent Hattuşa, zamanının en büyük ve müstahkem şehirlerinden biri olup yaklaşık 6 kilometrelik surlarla çevrelenmişti (Hittite capital Hattusha lures visitors). Şehrin alt kesiminde idari ve dini yapılar yer alıyor, burada bulunan Büyük Tapınak kompleksinde Fırtına Tanrısı ile Güneş Tanrıçası’na adanmış iki kutsal oda bulunuyordu (Hattusha: the City of a Thousand Gods -UNESCO Türkiye | Turkish Museums ). Üst şehir ise tamamen tapınaklar ve kutsal alanlardan oluşan bir mabetler mahallesi idi (Hattusha: the City of a Thousand Gods -UNESCO Türkiye | Turkish Museums ). Hattuşa’nın surlarında Aslanlı Kapı, Kral Kapısı ve Yer Kapı (Sfenksli Kapı) olmak üzere üç anıtsal şehir kapısı inşa edilmişti (Hattusha: the City of a Thousand Gods -UNESCO Türkiye | Turkish Museums ) (Hittite capital Hattusha lures visitors).

Hattuşa’daki ünlü Aslanlı Kapı, Hitit taş işçiliğinin ve mimari becerisinin simgesidir. Şehrin surlarındaki bu girişin her iki yanında yekpare taştan yontulmuş aslan heykelleri bulunmaktadır ve bu heykeller, Hititlerin koruyucu gücünü sembolize ederek gelenleri karşılamıştır (Hattusha: the City of a Thousand Gods -UNESCO Türkiye | Turkish Museums ). Aslanlı Kapı’nın rölyefli taş blokları, Hitit taş ustalarının ne denli gelişkin bir yontu teknikleri olduğunu gösterir (Hattusha: the City of a Thousand Gods -UNESCO Türkiye | Turkish Museums ). Benzer şekilde, Kral Kapısı’nda silahlı bir tanrı/kral kabartması, şehrin koruyucusu olarak kapıya işlenmiştir. Alaca Höyük’teki Sfenksli Kapı da yine Hitit dönemine ait bir şehir kapısı olup, iki yanındaki sfenks kabartmalarıyla ünlüdür (Hittites - Livius). Hititler ayrıca Hattuşa’nın güneyinde, Yer Kapı’da 70 metre uzunluğunda bir tünel (postern kapısı) inşa etmişler, bu sayede sur dışına gizli bir geçiş sağlamışlardır (Hittite capital Hattusha lures visitors). Anıtsal mimaride genellikle kalker ve andezit blok taşlar kullanılmış, temeller sağlam kurularak üst yapıda kerpiç ve ahşap birleşimi görülmüştür. Saray yapıları ve büyük tapınaklar çok odalı, avlulu kompleksler şeklindeydi. Örneğin Hattuşa yukarı şehirdeki Büyükkale mevkisinde kralın sarayı ve yönetim binaları yer alır. Bu yapılarda bulunan sütun kaideleri, tahıl ambarları, su sarnıçları Hitit mühendisliğinin gelişmiş olduğunu ortaya koyar. Hititler ayrıca baraj ve su kanalı gibi altyapı projeleri de gerçekleştirmiştir; Çorum Alacahöyük’te ortaya çıkarılan ve MÖ 13. yüzyıla tarihlenen Hitit Barajı, Anadolu’nun bilinen en eski barajlarından biridir (Hittite capital Hattusha lures visitors).

Hitit heykel ve kabartma sanatı, çoğunlukla mimariyle iç içe geçmiş bir şekilde gelişmiştir. İmparatorluk dönemine ait çok sayıda taş kabartma günümüze ulaşmıştır. Hattuşa yakınındaki Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı bunun çarpıcı bir örneğidir: Kayalara kazınmış uzun tanrı geçit alayları, tanrıların ve tanrıçaların kabartmalar halinde betimlenmesi, Hitit dini ikonografisinin doruk noktasıdır. Duvarlara işlenen fırtına tanrısı Teşup ve eşi güneş tanrıçası Hepat’ın buluşma sahnesi, mitolojik bir sahneyi taş üzerinde canlandırmaktadır. Hitit kabartmaları stilize ve güçlüdür; figürler kalın hatlarla ve cepheden betimlenir, vücut ölçüleri bazen orantısız ve anıtsaldır. Bu üslup, izleyen Geç Hitit Devletleri’nin sanatına da temel teşkil etmiştir. Ortostat adı verilen kabartmalı taş bloklar, Alacahöyük ve Karkamış gibi merkezlerde şehir duvarlarını ve tapınakları süslemiştir. Özellikle Karkamış’taki geç dönem kabartmalar, Hitit geleneğinin Asur ve Arami etkileriyle harmanlandığını gösterir (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Hitit büyük heykellerinden günümüze fazla örnek kalmasa da, Boğazköy kazılarında bulunup İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen Boğazköy Sfenksi, Hitit heykeltıraşlığının zarif bir örneğidir. Bu sfenks, Almanya’ya götürülmüş ancak 2011 yılında iade edilerek yeniden Türkiye’ye kazandırılmıştır. Küçük objelerde ise Hitit zanaatkârlığı madeni eşya, mühür ve seramik yapımında ustalığını gösterir. Boğazköy kazılarında çıkarılan bronz tablet (Tunç Kanunlar Tablet’i) bronz döküm tekniğinin ileri düzeyini ortaya koyar. Aynı şekilde mühür baskılarından, maden işçiliğinde altın ve gümüş kakma tekniklerini bildikleri anlaşılır. Alacahöyük’te bulunmuş olan düğün sahneli vazo gibi kabartmalı seramikler, günlük yaşam sahnelerini sanatlarına yansıttıklarını gösterir (Anadolu Medeniyetleri Müzesi 100 Yaşında - Turkish Museums).

Hitit edebiyatı ve yazını, kil tabletler üzerine çivi yazısıyla kaydedilmiş geniş bir külliyat bırakmıştır. 20. yüzyıl başlarında Boğazköy/Hattuşa arşivlerinde ortaya çıkarılan yaklaşık 30 binden fazla tablet ve tablet parçası, Hititlerin dilini, tarihini ve kültürünü aydınlatmıştır (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Bu metinler arasında kral yıllıkları, antlaşmalar, kanun metinleri, mektuplar, dualar, efsaneler ve dini ritüel açıklamaları bulunur. Hititçenin çözülmesi, dilbilim tarihinde önemli bir kilometre taşıdır – 1915’te Çek filolog Bedřich Hrozný’nin Hititçe “NU NINDA-AN EZZATENI, WATAR-MA EKUTENI” cümlesini (“Şimdi ekmek yiyeceksiniz, ardından su içeceksiniz”) çözerek bu dilin Hint-Avrupa ailesine mensup olduğunu ilan etmesi, dünya dilleri tarihi açısından çığır açmıştır (Hittites - Wikipedia). Hitit dili, yazılı olarak kayda geçmiş en eski Hint-Avrupa dilidir (Hittites - Wikipedia). Hititler yazı için Mezopotamya kökenli Akad çivi yazısını uyarlamışlardır. Başlangıçta diplomatik yazışmalar ve ticari kayıtlar Akadca tutulurken, zamanla Hititçe için de bu yazı sistemi kullanılmış ve devletin resmi yazı dili haline gelmiştir. Öte yandan, Hitit İmparatorluğu’nda Luvice konuşan nüfus için hiyeroglif yazı da geliştirilmiştir. Özellikle anıt ve mühürlerde kullanılan Hitit hiyeroglifleri, resimsel işaretlerden oluşan ayrı bir yazı sistemidir ve daha çok Geç Hitit krallıklarında yaygınlaşmıştır.

Hitit edebi metinlerinde tarih yazıcılığının erken örneklerine rastlanır. Krallar, seferlerini ve icraatlarını yıllıklar halinde kaydettirmiştir. II. Murşili’nin annallarında ve III. Hattuşili’nin Apolojisi adlı hatıratında, kralların yaşadıkları siyasi olaylara dair birinci elden tanıklıkları bulunmaktadır. Yine Telepinu Fermanı’nın giriş kısmı, Hitit Krallığı’nın kuruluşundan Telepinu’ya kadarki olayların özetini vererek bir tarihçe sunar. Kadeş Antlaşması gibi belge metinleri ise sadece diplomatik içerikleriyle değil, aynı zamanda edebi üsluplarıyla da dikkat çeker. Kadeş Antlaşması’nda iki tarafın barış temennileri ve kardeşlik vurgusu oldukça ayrıntılı ve şiirseldir. Hitit yasaları da edebi bir dille kaleme alınmış, her bir kanun maddesi örnek olaylarla açıklanmıştır. Tüm bu veriler, Hititlerin yazıya ve kaydetmeye önem veren bir toplum olduğunu gösterir. Bugün, Hitit tablet arşivleri UNESCO’nun “Dünya Belleği” listesine dahil edilmiştir ve insanlık tarihinin ortak mirası olarak kabul edilmektedir (Hittite capital Hattusha lures visitors).

Günlük Yaşam, Ekonomi ve Toplumsal Yapı

Hitit toplumunun temelini köylüler ve çiftçiler oluşturuyordu. Hititler, ağırlıklı olarak tarıma dayalı bir ekonomik düzene sahiptiler; buğday, arpa, üzüm gibi ürünleri ekip biçer, sığır, koyun, keçi gibi hayvanlar beslerlerdi. Köylüler, hasat zamanı ürünün bir kısmını vergi olarak saraya ve mahallî yöneticilere verir, kalanıyla geçimlerini sağlarlardı. Toplum, hiyerarşik ve feodal bir yapıda örgütlenmişti (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). En üstte kral ve kraliyet ailesi, sonra saray mensupları ve soylular gelirken; alt tabakada hür köylüler, zanaatkârlar ve en altta köleler bulunurdu (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Tablet kayıtları, halkın “**özgürler (amu)”, “hizmetkârlar (arki)” ve “köleler (galgi)” gibi kategorilere ayrıldığını göstermektedir (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Köleler genellikle savaş tutsaklarından ve borcunu ödeyemeyenlerden oluşurdu. Bununla birlikte Hitit hukukunda kölelere belirli haklar tanınmış, örneğin bir kölenin haksız yere öldürülmesi durumunda ceza öngörülmüştür. Toplum ataerkil bir karakterdeydi; aile reisi erkek sayılırdı ancak kadınlar da hukuk önünde tamamen hakssız değildi. Hitit kanunları, mirasta kız çocuklarına pay ayırmakta, boşanma ve evlilik konularını düzenlemekteydi. Hiyerarşiye rağmen sosyal mobilite kısıtlı da olsa mümkündü: Bazı özgür doğanların sarayda yükseldiği veya yetenekli bir savaşçının ödül olarak küçük bir araziye “bey” olarak atandığı bilinmektedir.

Günlük yaşamda Hitit insanının giyimi kuşamı, beslenmesi ve yaşayışı, büyük ölçüde çağdaşı toplumlarla benzerlik gösterir. Erkekler diz boyu tunikler veya kilts benzeri etekler, kadınlar ise uzun kollu ve ayak bileğine kadar inen entariler giyerlerdi. Yün ve keten en yaygın kullanılan tekstil malzemeleriydi. Nitekim Çorum Ortaköy (Şapinuva) kazılarında bulunup yakın zamanda sergilenen 3.500 yıllık keten kumaş parçası, Hitit döneminde kaliteli dokumaların üretildiğini kanıtlamaktadır (3,500-Year-Old Hittite Linen Fabric Exhibited for the First Time - Arkeonews). Bu küçük kumaş parçası, Orta Hitit dönemine tarihlenmiş ve bir çanak çömleğin üzerine yapışmış halde ele geçirilmiştir. Hititler, keten yanında koyun yününden yapılan dokumalarla da ünlüydü; Asur ticaret kolonileri çağı tabletlerinde Anadolu’dan dokuma ihracatı yapıldığı kayıtlıdır. Hitit mutfağının temel gıdası tahıllardı. Ekmek (Hititçe ninda) kutsal metinlerde bile geçen başlıca besindir. Bira ve şarap da yaygındı; özellikle arpa birası günlük tüketimde önemli yer tutardı. Arkeolojik buluntular arasında fermantasyon kapları ve içki sunum kapları (ritonlar) bulunmuştur. Eti tüketimi daha çok kurban ve şölenlerle sınırlı özel bir olaydı; sığır, koyun eti veya av hayvanları büyük ziyafetlerde yenirdi. Halkın çoğu kerpiç duvarlı, ahşap destekli evlerde yaşardı. Kazılarda ortaya çıkarılan sıradan ev planları, 2-3 odalı mütevazı konutlara işaret eder. Şehirlerde kanalizasyon veya su tesisatı sınırlıydı; ancak bazı büyük binalarda taş kanal ve rögarlar bulunmuştur. Günlük yaşamda temizlik için hamam benzeri yapılar olmamakla birlikte, dinsel arınma ritüelleri çerçevesinde su önemli rol oynardı.

Hitit ekonomisi tarım kadar ticarete de dayanıyordu. Anadolu, özellikle maden kaynakları bakımından zengin olduğu için, Hititler döneminde bölge bir hammadde merkeziydi. Gümüş, bakır, demir gibi madenler Anadolu’da bol bulunuyor, Hitit Devleti bunların çıkarımı ve işlenmesi üzerinde kontrol sahibi oluyordu (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Hititler, demiri ilk kullanan toplumlar arasında olup MÖ 14.–13. yüzyılda demirden silah ve alet üretimine başlamışlar, bu sayede erken Demir Çağı’nın kapısını aralamışlardır (Hittite | Definition, History, Achievements, & Facts | Britannica). Ancak demir o dönemde nadir ve kıymetli olduğundan, kraliyet ailesine hediye olarak işlenen bir metaldi (Early Iron in Assyria - Brill). Ekonomide takas ve gümüş ağırlık birimi (şekel) üzerinden işlemler yaygındı. Asur ticaret kolonileri çağı (MÖ 19.–18. yy) tabletleri, Anadolu’da tüccarların Kalay, tekstil ve değerli maden ticareti yaptığını gösterir; Asurlu tüccarlar, Kuzey Mezopotamya’dan getirdikleri kalayı Anadolu’nun bakırıyla birleştirerek bronz üretimini mümkün kılıyorlardı (Hittites - Livius). Bu erken ticari ağ, Hititler döneminde de devam etmiş; Hitit Devleti, Suriye ve Mısır ile kapalı ekonomi yerine dış ticarete dayalı bir ekonomi geliştirmiştir. Ordu ve sarayın ihtiyacı olan at, kalay, altın gibi ürünler komşu bölgelerden ithal edilmiştir. Hititlerin, uluslararası ticarette Akdeniz limanlarını da kullandığı; özellikle Ugarit ve Kıbrıs (Alashiya) üzerinden bakır ve zeytinyağı ticareti yaptığı bilinmektedir.

Hitit toplumunda emeğin önemli bir kısmı kamulaştırılmıştı. Büyük inşaat projelerinde ve tarım hasadında kullanılmak üzere savaş esirleri ve suçlular çalışma gücü olarak görevlendirilirdi (Hittites - Wikipedia). Muvazzaf Hitit nüfusu barış zamanında tarımla uğraşırken, savaşa çağrıldığında silah altına girerdi. Ordu, soylu sınıfın sağladığı savaş arabası ekipleri ve piyadelerden oluşurdu. Hitit savaş arabaları, her biri üç kişilik mürettebata sahip hızlı ve hafif araçlardı; bu teknoloji komşu Mısır ve Asur ordularıyla rekabeti mümkün kılmıştır. Kikkuli’nin at yetiştirme metni olarak bilinen tablet, Hititlerin at terbiyesi konusunda çok ileri bir bilgiye sahip olduğunu gösterir – Mittanili bir uzman olan Kikkuli, Hitit kralı için kapsamlı bir at idmanı programı yazmıştır. Toplumsal hayatın diğer bir yönü de festival ve bayramlar idi. Hitit yılının çeşitli dönemlerinde (özellikle ekim ve hasat zamanları) büyük dini bayramlar düzenlenir, bu esnada halk eğlenceler, şölenler ve törenlerle bir araya gelirdi. Başkentteki Purulli Bahar Festivali, ilkbaharda Telepinu mitinin canlandırıldığı önemli bir şenlikti. Bu etkinlikler toplumun birliğini pekiştiren, aynı zamanda ekonomik açıdan hareketlilik sağlayan fırsatlardı (pazarlar kurulur, hediye alışverişi yapılırdı). Özetle, Hititlerde toplumsal yaşam, tarım ve savaş ekseninde, güçlü merkezi otoritenin yönlendirdiği ve dinin çerçevelediği bir düzene sahipti.

Hititlerle İlgili Turistik Bilgiler ve Mirasları

Hitit uygarlığından geriye kalan miras, günümüzde Türkiye’nin özellikle Orta Anadolu bölgesinde önemli bir arkeolojik ve kültürel turizm kaynağıdır. Başkent Hattuşa (Boğazköy), Çorum ilinin Boğazkale ilçesinde yer alan geniş bir ören yeridir ve 1986 yılından beri UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunmaktadır . Hattuşa ören yeri, şehir surları, anıtsal kapıları, tapınak temelleri ve kral sarayının kalıntılarıyla bir açık hava müzesi niteliğindedir (Hittite capital Hattusha lures visitors). Ziyaretçiler, şehrin alt kısmındaki Büyük Tapınak alanını gezip tanrı heykelciklerinin sergilendiği odaları, büyük tahıl ambarlarını ve kare planlı yapıları görebilirler. Üst şehirde dolaşan yol boyunca Aslanlı Kapı’dan geçip surların içinde ilerleyerek Yer Kapı tünelinden yürünebilir ve Kral Kapısı’ndan şehri terk edebilirler . Özellikle Aslanlı Kapı’nın iki yanında yükselen taş aslan heykelleri ile Yer Kapı’daki 70 metrelik taş tünel, antik çağ mühendisliğinin somut örnekleri olarak ziyaretçilerde hayranlık uyandırmaktadır.. Hattuşa örenyeri yakınında, kazılarda çıkarılan eserlerin sergilendiği Boğazköy Müzesi de bulunmaktadır. Bu müzede çivi yazılı tabletler, mühürler, bronz aletler ve seramik eserler görülebilir.

Hattuşa’nın hemen yanında yer alan Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı, Hitit dini mirasının en etkileyici ziyaret noktalarından biridir. İki doğal kaya galerisine oyulmuş onlarca tanrı kabartması, günümüz ziyaretçilerine Hititlerin inanç dünyasını doğrudan gözlemleme imkânı sunar. Büyük galeri (Galeri A) duvarlarında fırtına tanrısı, güneş tanrıçası ve diğer ilahların geçit töreni sahnesi, küçük galeri (Galeri B) duvarında ise yeraltı dünyasının 12 tanrısı kabartması görülebilir. Bu eşsiz mekân, UNESCO Dünya Mirası alanının bir parçası olarak korunmakta ve Hitit dini törenlerinin gerçekleştirildiği atmosferi hissettirmektedir.

Hitit başkentine yakın bir diğer önemli ören yeri, Alacahöyük’tür. Çorum’un Alaca ilçesinde bulunan Alacahöyük, aslında Hititlerden önce eski Hatti beylerine ait kral mezarlarıyla ünlüdür; ancak Hitit imparatorluk döneminde de önemli bir kült merkezidir. Ören yerinin girişindeki Sfenksli Kapı, iki yanındaki sfenks rölyefleriyle ziyaretçileri karşılar. Alacahöyük müzesinde, bölgedeki kral mezarlarından çıkan altın güneş kursları, bronz geyik heykelcikleri ve tunç kaplar sergilenmektedir. Bu eserler, Hititler öncesi Anadolu mirası ile Hitit sanatının sürekliliğini ortaya koyar. Alacahöyük’te ayrıca bir Hitit tapınağı ve saray yapısının temelleri gezilebilir.

Kayseri yakınlarındaki Kültepe/Kaneş ören yeri de Hitit turizmi açısından değerlidir. Burası Hititlerden önce Asur ticaret kolonisine ev sahipliği yapmış bir şehir olup, binlerce çivi yazılı tabletin bulunduğu yerdir. Kültepe’de çıkarılan ve Anadolu’nun en eski yazılı belgeleri olan bu tabletler, Hititlerin atalarının ticari ve sosyal yaşamına ışık tutmaktadır. Kültepe’deki karum (pazar yeri) bölgesi ve yerleşim yeri kazıları, ziyaret edilebilecek şekilde düzenlenmiştir ve Kayseri Müzesi’nde bu bölgeden çıkan tabletler ile buluntular sergilenir.

Hitit mirası, müze koleksiyonlarında da canlı bir şekilde görülebilir. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesidünyadaki en kapsamlı Hitit eserleri koleksiyonlarından birine sahiptir. Bu müze, başlangıçta bir “Hitit Müzesi” kurma fikriyle temelleri atılmış ve 1920’lerden itibaren Alacahöyük, Hattuşa gibi merkezlerden getirilen eserlerle zenginleşmiştir​


Müzede, Boğazköy arşiv tabletleri, Hitit tanrı heykelcikleri, kabartmalı ortostatlar, bronz silahlar ve kutsal kaplar ziyaretçiler tarafından görülebilir. Özellikle Kadeş Barış Antlaşması’nın kil tablet kopyalarından biri ve IV. Tuthaliya dönemine tarihlenen
14.03.2025 02:41 1,439 görüntülenme